Madde Bağımlılığı ile Mücadelede San Patrignano Topluluğu Modeli

Dünyada Madde Bağımlılığı Tedavisi alanında ekol olmuş, %80 başarıyı yakalamış ve kendine mahsus rehabilitasyon yöntemleriyle takdir kazanmış bir rehabilitasyon merkezi olan “San Padrignano Topluluğu” İtalya’ nın Rimini Şehrinde bulunmaktadır.

(Rehader’in araştırma ve teklifi ile 2018 yılında düzenlenen “İtalya San Padrignano Topluluğu” inceleme gezisinin gözlem raporu REHADER Başkanı Erkan Aslan tarafından hazırlanmıştır )

İtalya “San Padrignano Topluluğu” Gezimiz ve Gözlemlerimiz

  İki yıldır ilgi alanımız içinde olan San Padrignano’ ya 18-21 mart 2018 tarihleri arasında; Konya Büyükşehir Belediyesi desteği ile kafile başkanımız Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Sayın M. Atilla ŞİRİN , Rehader, Gül Gençlik , Bağımlılıkla Mücadele Derneği ve Belediye Meclis Üyelerimiz ile 10 kişilik bir ekip ile 3 gün süren bir inceleme ve araştırma seyahatimiz gerçekleşmiştir.

  Rehader (Sosyal Rehabilitasyon Derneği) temsilcisi olarak katıldığım bu inceleme gezisinde öncelikle şunu belirtmeyi görev addediyorum ki; desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir AKYÜREK beyefendiye ve kafile başkanımız M. Atilla Şirin beyefendiye gönülden teşekkür ediyorum.

  Medyadan edindiğimiz bilgilerin dışında herhangi bir malumatımızın olmadığı San Padrignano bizlere beklentilerimizin çok üstünde bilgi  ve tecrübeler sundu. San Padrignano Dış İlişkiler Müdiresi Monica Barzanti ve rehberimiz eski bağımlı Fulvio‘nun verdiği bilgiler dışında orada gördüklerimiz de bu işin nasıl olması gerektiğini bizlere fazlası ile anlattı. Öncelikle şunu belirterek raporuma başlamak istiyorum;

“Bizler niçin San Padrignano’ ya gittik, Türkiye’de olmayıp ta orada olan farklı şey ne idi?”

 Bu sorulara cevap vermeden önce gördüklerim ve hissettiklerimle San Patrignano’yu özetlemeye çalışacağım ki sonrasında beyan edeceğim rapor daha kapsamlı anlaşılabilsin.

  SAN PATRİGNANO TOPLULUĞU

-İtalya’ nın Rimini Şehri’ nden 25 km uzakta yer almaktadır.

-Girişte kişi başı 50 euro ödeyerek içeri giriliyor ve bir rehber eşliğinde inceleme gezisine başlıyorsunuz. Kurumsal kimliğini 40 yıllık tecrübesi ile pekiştirmiş olduğunu daha girişte hissediyorsunuz,

-Kendi imkanları ile oluşturdukları 25 iş kolunun sağladığı döner sermayesi ve bağış yöntemine sahipler; Devletten bugüne kadar bir Euro yardım almamışlar. Masraflarının önemli kısmını bağışlarla karşılıyorlar.

– Topluluk 850 si erkek(1’i Türk:), 450 si kız toplam 1300 bağımlı ve 220 ücretli 110 ücretsiz gönüllü personelden oluşuyor.

-Seyrekte olsa sosyal hizmetlerden bağımlı olmayan ama değişik travmalara maruz kalmış kızlar ve erkekler de burada kalıp rehabilite programlarına dahil oluyorlar.

-San Patrgnano topluluğu  Vincenzo Muccioli’nin şahsi gayretleri ile 30 hektarlık kendi arazisi üzerine 40 yıl önce kurulmuş. Bugün 140 hektarı üzüm bağı olmak üzere 300 hektarlık bir tesise sahipler ve asla kar amacı gözetmeyen toplum yararına bir kuruluştur.

-Tesiste rehabilitasyon süresi 4 yıl olarak belirlenmiş. Sürenin bu denli uzun tutulması, mental tedavilerin uzun bir süreye ihtiyacından dolayıdır.

– İlaçsız, multidisipliner yöntem (bağımlının topluma kazandırılmasında, birbirinden bağımsız çoklu alternatif yaklaşım) esas alınıyor.

-San Patrignano’da her 15 kişiye bir uzman düşüyor.(İtalyan kanunlarına göre)

-Kesinlikle ücretsiz tedavi uygulanıyor.

-Her bağımlı genç ilk geldiğinde tecrübeli, kıdemli bir  eski bağımlının denetimi  ve rehberliği altında topluluk hayatına başlar, belli bir zamana kadar tesiste tek başına bir yere gitmeleri yasaktır. Yeni gelenler ve eskiler daima sorumlu kişinin denetimi altındadır. Otokontrol sistemi kişiyi rencide etmeden uygulanmakta.

– Saat 12.30’da,1300 bağımlı aynı anda büyük bir salonda beraber yemek yiyorlar. Yemek görsel bir şölen gibi. Masalara oturma düzenleri tertipli, yemek servisi harika, aksaklık olmadan yapılıyor.  Bir görevli geliyor herkes ayağa kalkıyor, 3 defa el çırpıyor, kısa bir sessizlikten sonra yemeğe başlanıyor. Yemek sonu herkese porselen fincanlarda kahve ikram edilmesi görülmeye değer bir manzara idi.

-Bağımlının lise ve üniversite eğitimi teşvik ediliyor. İçerde lise ve otelcilik lisesi var. Ortodonti asistanlığı ve muhasebe eğitimi veriliyor. 120 öğrenci ise üniversiteye devam ediyorlar ve akşam etkinliklerine katılıyorlar.

-Güvenlik görevlisi yok, ihtiyaçta yok. Monica Barzanti’nin ifadesi ile “ burada sadece şemsiyeler kayboluyor”.

-Topluluğun % 10 ‘u hapishaneden gelenlerden oluşmaktadır. Tesisi gezerken hapishaneden çıkanlar zaten bir şekilde belli ediyor kendini.

-İçerde normal mesai uygulaması var, herkesin bir işi var“ Karşılığında ücret    veriyormusunuz? “ dediğimizde; Monica Barzanti “Ücret vermiyoruz ama biz onlara sosyalleşmeyi, kendini tanımayı ,özgüven kazanımını, mesleki eğitim sertifikasını kazandırıyoruz ve çıkarken de güzel bir işe kalifiye eleman olarak yerleştiriyoruz. Buraya geldiğinde ise çoğu ölümün eşiğinde idi  ve hayatının bir anlamı yoktu. Bu yeterli değil mi?” diye sorumuzu cevapladı

Tesiste üç yılını dolduran rehberimiz Fulvio girişte ilk önce şunu söylemişti “San Patrignano bağımlılık tedavisinde marka olmuş global bir merkezdir ve biz Dünya da kimsenin yapamadığını yapıyoruz. Biz burada kendimizi tanımayı öğreniyoruz zira sorun uyuşturucu değil ki. Gerçekte ise biz madde ile kendimizden kaçıyorduk. Kendimize olan öz güvenimizi kaybettik. Zaten ondan sonrada diğer kalanlar da uçup gidiyor. Çok kırılgan oluyoruz haliyle. Ama zaman burada kaybettiklerimizi bize geri veriyor.”

-Özerk bir yönetim şekli var. Devlet sadece hizmetlerinin önünü açarak kurumu destekliyor ama işine karışmıyor. İki kademeli yönetim kurulu var, birinci kısım topluluğun sosyal etkinliklerini, imaj ve marka değerlerini gözeten etkinlik tanıtım organizasyonlar düzenliyor, ikinci kısım ise topluluğun iç işlerine, süreç ve eğitimine yön veriyor. Yönetim kurulu kemikleşmiş değil aksine her kurumdan uzmanları sürekli işe dahil ederek yeniliklere ayak uyduruyorlar.

-Hukuki işlerini bünyesindeki ücretli 20 kadar avukat ile hallediyorlar.

-Burada internet telefon televizyon yok. Sigara içmek te yasak ama onun dışında spor müzik sanat sinema gibi eğlenceli sosyal aktiviteler yapılıyor. Zamanla aynı kaderi paylaşan kişilerin oluşturduğu arkadaşlıklar burayı daha cazip hale getiriyor.

-Temmuz ve Ekim aylarında “workshop” ları var. Burada ziyaretçilere ve katılımcılara bir haftalık kalma ve inceleme süresi veriliyor, bu süre zarfında işleyişin her aşamasına tanık oluyorlar. Tavsiye edilen inceleme ve araştırma zamanları bu aylardır.

-WEFREE tabir ettikleri, her yıl Ekim ayında takribi 50.000 kişinin katıldığı 3 gün süren İtalya çapında bir şenlikleri var. Çok yoğun bir katılımla bağımlılara moral motivasyon sağlanıyor, topluluk güven tazeliyor ve hatırı sayılır bir gelir elde ediliyor.

-SAMPA adında bir müzik topluluğu, spor branşlarında profesyonel takımları, tiyatro ,sanat, meslek edindirme kursları ile göz dolduruyor.

-Buraya kabul edilmenin şartı: Kesinlikle detoksifikasyon işlemini tamamlamış olmak lazım. Yapılan testlerde belirlenen aktif kullanıcılar için mülakat sonrası tesis dışında ayrı bir yerde bir veya iki aylık tecrit ve kararlılık süresi var. Bu aşamayı geçen, motive olan, kurallara uyan, azimli ,inandırıcı olanlar San Patrignano’ya kabul ediliyor. Yani her önüne geleni almıyorlar,

-Çok özel bir istisnası var ki; kutsal günleri olan 24 Aralık ta topluluğa kabul şartları esnetiliyor, kolay kabul imkanı veriliyor.

-Şizofren, psikoz, psikiyatr hastaları topluluğa kabul edilmiyor.

-13-60 yaş arası bağımlılar var. 18 Yaşından küçüklerin kaldığı yerler ayrı. Onlara televizyon gibi bazı istisnai imkanlar sağlanıyor.

– Çocuklu kalan bağımlı aileler iki katlı müstakil evlerde kalıyorlar.

-Topluluktaki bayanların % 35’i cinsel tacize maruz kalanlar, %25’i ise aile fertleri arasında bağımlı olanlardan oluşuyor. İtalya’da bağımlılık oranları Monica’nın ifadesi ile %20-22 arasında oldukça yüksek bir oranda.(TUBİM raporu: Türkiye de % 2- 3 aralığında)

-İlk kabul mülakatında kurallar anlatılır, şiddet içerikli davranışlar, saygısızlık, izinsiz karşı cinsle yakınlaşmalar, disiplinsiz davranışlardan dolayı topluluktan çıkarılacağını bağımlı bilir. Yenilerin yaptığı hatalar bir dereceye kadar affediliyor belki ama iki yıllıktan daha eski olanlar için böyle bir tolerans söz konusu değil.

– Hayata tutunacağım, kurtulacağım diyenler severek kurallara uyuyorlar. Onun için burada hep ağırbaşlılık hakim. Çıkan olaylar görevlilerin ve diğerlerinin yumuşak davranışları ile büyümeden kapatılır.

-Remisyon (uzun süre kullanmama, kurtulma) oranı %72- 75’ler de. Dünya seviyesinin çok üstünde.

-Bayanlar ve erkeklerin ayrı yerlerde istihdamına özen gösteriliyor. İşi öyle hale getirmişler ki Fulvio’nun ifadesi ile “ bir erkek bağımlı göz ucu ile bile olsa bir kıza bakamaz, ilişki kuramaz, ancak 3 yılını dolduran kişiler bölüm amirlerine söylerler ve ilişki başlatabilirler ve hatta evlenebilirler. Ben bu aşamadayım .” dedi

 -Toplulukta yazılı uyulacak kurallar listesi hiç yok. “ Neden “ diye sorduğumuzda Monica “ Biz bir aileyiz, ailenizde hiç yazılı kurallar var mı?”  diye cevapladı. “ Sadece bir kuralımız var; KARŞILIKLI SAYGI VE SEVGİ”

-Gördüğüm ve dikkatimi çeken genel manzarada şöyle idi: San Patrignano da odasının dışında doktor ve hastabakıcı asla yok. Hastane ve Amatem görüntüsü hiç yok. Kendilerine sunulan bu şansı en iyi bir şekilde kullanmaya çalışan gençler vardı.

-Kimin nerde çalışacağına yönetim karar veriyor. İtiraz asla yok.

-Burada 25 işkolu var ve her birimde 2 veya 3 ücretli usta başı bölüm yöneticisi olarak işi idare ediyor. Bazen bu usta başları tedavisini bitirmiş eski bağımlılar da olabiliyor.

– San Padrignano bünyesinde : yemek, unlu mamüller, pasta, deri çanta, kemer, et, süt, , tekstil, el işi kumaş üretimi, sera çiçekçilik ve sebzecilik, demir işleri, torna tesviye, grafik reklam, matbaa, at yetiştiriciliği, cins köpek yetiştiriciliği, mobilya, tarım ürünleri, şarap üretimi, duvar kağıtları, vb. hizmet sektörleri ile gelir elde ediyorlar. İtalya’da San Patrignano ismi ve mamülleri  bir marka olmayı başarmışlar.

-Deri çanta üretim bölümünde şunu gördük: Amerika’lı çok zengin bir ailenin kızı sunumunda ” Bu elimdeki oldukça pahalı olan(700 Euro) çantadan sadece 30 tane ürettik, hayvan severlerin hassasiyetinden dolayı deri kullanmadık ve bir arkadaşımızı Roma’ya gönderip tasarım aşamasını, çizimlerini gerçekleştirdik. Çantalar üretim aşamasında iken zaten satılıyor ”dedi.

-İtalya fırıncılar birliği  kendilerine kurumsal  destek veriyor, ülke çapında ürettikleri unlu mamullerinin satış ve pazarlamasını yapıyor.

-L’OREAL Cosmetic 2 milyon Euro katkı ile tesis içinde bir atölye açmış 2 yıllık profesyonel kuaförlük eğitimi veriyor.

-Gezdiğimiz her birimde saat gibi işleyen bir disiplin hissediliyor. Herkes ne yapacağını biliyor. Bir tarafta üreten birimler, diğer taraftan tertemiz sokakları sizi etkiliyor. Ağaçlar arasında çocuklu aileler için yapılmış İtalyan tarzı müstakil evler, az ileride personelin kaldığı yerleşim yerleri, her şey yerli yerinde. Misafir olarak adlandırdıkları bağımlıların bütün sosyal ihtiyaçlarına cevap verecek özellikte bir tesis.

-İki katlı hastanesi ve birkaç branşda kendi doktorları var. Üst katın bir bölümde 25 Aids li bağımlı hasta kalıyor, diğer kısımda ihtiyar hastalar var. Bağımlı hastalar bu bölümü haftalık olarak ziyaret ediyorlar, onlarla vakit geçirip hizmetlerini yapıyorlar, böylelikle  kaybettikleri sosyal hayata katılımı ve sorumluluk bilincini kazanıyorlar. Fulvio’ nun ifadesi ile bu bölümde çalışmak bağımlıların hepsini pozitif etkiliyor.

 -Yine at ve köpek yetiştirmenin, bağımlıların terapisinde en tesirli unsurlardan biri olduğunu, asosyal olan bağımlı için oldukça eğlenceli tedavi hükmünde olduğunu gördük.

-Birimlerde çalışma saatleri dahilin de iş yerinden çıkışlar yasak. Askeri bir disiplin şeklini belki ilk başta yadırgıyorsunuz ama bir süre madde bağımlıları ile bir arada olduğunuzda bu işin ne kadar zor olduğunu, güvenlik ve disiplin protokollerinden asla taviz verilmiyeceğini anlıyorsunuz. Kısaca en doğru olanı yaptıklarını tecrübelerimizle anlıyoruz.

-İsteyen bağımlıya Pazar günü rahip gelip dini terapi yaptırıyor. Toplu katılım mecburiyeti yok. Onun dışında tesiste dini motifler ağırlıklı olarak kullanılmıyor. Monica Barzanti de laik bir yapıda olduklarını belirtti. Dil, din, ırk ayrımı yok.

-Misafirlerin (bağımlılar) aile ziyaretleri en erken 3 yıl geçtikten sonra gerçekleşiyor.

-Sosyal etkinliklerini yaptıkları büyük bir salonları var, toplantı, konferans, sinema, müzik eğlence hepsi burada geçekleşiyor.

-Bu metodu Dünyada AVUSTRALYA, İSVEÇ, NORVEÇ, KANADA, BREZİLYA gibi ülkeler transfer etmişler. İçlerinde İSVEÇ başarılı oldu. Kanada çok şikayetler olduğu için (disiplin sağlayamamaktan dolayı)başarısız oldu. Diğerleri şöyle böyle kısmi olarak başardılar. Norveç te BELEDİYE bu işe el atmış durumda.

-İtalya’ da maddeye ulaşmak çok kolay ve kullanana hapis gerekmiyor. Satıcılarda belli bir gramaj ile yakalanırsa hapis cezası alırlar.

-San Patrignano olarak bilgi ve tecrübe paylaşımına her zaman önem veriyorlar.

-Monica Barzanti eğer fırsat bulursa ve davet edilirse memnuniyetle Konya’ya gelebileceğini ,bilgi ve tecrübelerini paylaşacağını belirttiler.

-Son olarak şunu gördüm ki; ülkemizde orta öğretim dahil okullarda bu konuları konuşmak bilgilendirme amaçlı toplantı ve eğitimler yasak, ilgi uyandırmamak için böyle karar alınmış.

İletişim araçlarının çok imkanlar sunduğu öğrencilerimiz bu konuları zaten az çok biliyorlar, Bunun yeniden düşünülmesi gerektiğini İyalya da daha iyi anladım. Ortaokul ve lise talebeleri başka şehirlerden kafileler hakkında burayı ziyarete geliyorlardı. Atilla Bey in “ Bu durum öğrencilerin ilgisini uyandırmıyor mu?” sorusuna

-“ Fikrinize katılmıyorum, en büyük problem öğrencinin bu konuda ki bilgisizliğidir. Çocuk zararını öğrenmediği bir şeyden nasıl ve niçin kaçacak ki?” dedi.

San Padrignano Topluluğu İnceleme Gezisi Resimleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir